Cumhuriyetimizin 100. Yılında Köklerimizin İzinde-35: Sen Bir Gül Bu Karanlıklarda “Aşık Veysel”
29 Kasım 2023 | 16:27

Üniversitemiz Türkçe Öğrenim Araştırma ve Uygulama Merkezi (TÖMER) tarafından "Cumhuriyetimizin 100. Yılında Köklerimizin İzinde" başlıklı konferanslar serinin 35’incisinde halk şairliğinin yirminci yüzyılın en önemli temsilcilerinden biri olan Aşık Veysel ele alındı.

Aşık Veysel, çiçek hastalığı nedeniyle daha çocukken gözlerini kaybetmiş ve babasının ona oynasın diye aldığı sazı kendine yar kılmıştır. Yıllarca elinde sazıyla sözünü müziğe, müziği sözüne katıp kulakların ve yüreklerin pasını silmiştir.

“Sen Bir Gül Bu Karanlıklarda Aşık Veysel” adıyla yapılan çevrim içi programa Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Dilek Türkyılmaz konuşmacı olarak katıldı.

Açılışta konuşan Rektörümüz Prof. Dr. Musa Yıldız, konuşmasına konferansa konuşmacı olarak katılan Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Dilek Türkyılmaz’a ve programın gerçekleşmesinde emeği geçen herkese teşekkür ederek başladı.  

Prof. Dr. Musa Yıldız, edip ve şairlerin eserlerinde vücut bulan milli şuurun, dünü bugüne taşıyan, bugünle geleceğe ışık tutan bir içerik gücüne sahip olduğuna vurgu yaptı. Bir medeniyetin bedii zevk seviyesini de yansıtan edebi mahsullerin, yerelden evrensele doğru derinleşen bir zihnin teşekkülünde etkin rol oynadığına dikkat çeken Rektörümüz Prof. Dr. Yıldız, bu çerçevede köklü bir geleneğe sahip olan ozanlık ve aşıklık geleneğinin, sadece sanatsal bir faaliyeti temsil etmekten ziyade kendini yenileme kabiliyetiyle mekan ve zaman ötesine değerler sistemi nakledebilme niteliğine sahip bir özü de içinde barındırdığını ifade etti. Prof. Dr. Musa Yıldız, Dede Korkut’tan Köroğlu’na, Karacaoğlan’dan Erzurumlu Emrah’a bu köklü geleneği içinde bulunduğu zamana uygun bir şekilde yeniden tesis eden sembol isimler olduğunu belirterek, Aşık Veysel’in de kendine özgü duyuşuyla, kökleri yüzyıllar ötesine dayanan bu gelenekten neşet ederek, bu geleneği Cumhuriyet döneminde güçlü bir şekilde temsil ettiğini vurguladı. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılını coşkuyla kutladığımız bu yılın Cumhurbaşkanlığı genelgesi ile "Aşık Veysel Yılı" olarak ulusal ve uluslararası etkinliklerle anılmasının kararlaştırıldığını hatırlatan Prof. Dr. Musa Yıldız, konuşmasını “Türkçemizin ses bayraktarlığını yapan ve asıl adı Veysel Şatıroğlu olan Aşık Veysel’i huzurlarınızda bir kez daha anar, herkesi hürmetle muhabbetle selamlarım” diyerek tamamladı.

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Dilek Türkyılmaz ise konuşmasında Aşık Veysel’in hikayesini şiirlerinden esinlenerek anlattı. Aşık Veysel’in yediden yetmişe herkesin kendinden bir şey bulabildiği çok büyük bir ozan olduğunu söyleyen Türkyılmaz, Veysel’in herkesi kucaklayan bir dili olduğunu belirtti. Onu diğer aşıklardan ayıran pek çok özellik olduğuna değinen Doç. Dr. Türkyılmaz, Aşık Veysel’in bütün aşıkların özeti mahiyetinde bir isim olduğunun altını çizdi. Aşık Veysel’in, Yunus’tan bugüne kadar aşıkların bütün özelliklerini barındıran, harmanlanmış bir usta olduğunu kaydeden Doç. Dr. Dilek Türkyılmaz, “Bu çok kolay bir şey değil, onu büyük yapan da bu. Tüm özellikler onda güzel bir şekilde akord edilmiş, o yüzden bize hala ilk söylediği şiirler bile bir şeyler söylüyor, bugüne bile ışık tutan mahiyette şeyler söylemiş” ifadelerini kullandı.

Doç. Dr. Türkyılmaz, sağlığında kendini kabul ettiren, sevdiren Aşık Veysel’in batı dünyasında da çok tanınan, bilinen bir isim olduğunu ve hayran kitlesini genişletmeye devam ettiğini söyledi.

Aşık Veysel’in Anadolu insanının müziğini çok otantik ve özgün bir şekilde sunduğunu dile getiren Dilek Türkyılmaz, Veysel’i bu yüzden kendimize daha yakın bulduğumuzu belirtti. Doç. Dr. Türkyılmaz, Aşık Veysel’in toplumun yönlendirilmesi konusunda da önemli işlevler üstlendiğini kaydetti. Veysel’in çağdaşlaşma, uluslaşma ülküsü doğrultusunda çok çaba harcadığının ve bunu şiirselleştirdiğinin üzerinde duran Doç. Dr. Türkyılmaz, Atatürk’ün yapmaya çalıştığı şeyi söze ve saza dökerek yapmaya çalıştığını söyledi.

Doç. Dr. Dilek Türkyılmaz, konuşmasını “Dünyanın yaşadığı bu çıkmaza çözüm üretecek Veysel gibi nice isimler var bu topraklarda, belki niceleri de çıkacak. Dileriz ki, Veysel ve onun gibilerin söyledikleri anlaşılsın, hayata tatbik edilsin, o zaman dünya daha yaşanılır, güzel bir yer olacak. Aşık Veysel, ‘dostlar beni hatırlasın’ demiş ama biz hiç unutmadık onu, hiç de unutmayacağız. Bu vesileyle onu tekrar rahmetle ve minnetle anıyorum” diyerek tamamladı.

-1 -1 -1
background image