Üniversitemizde “Geçmişten Günümüze Kırım Türkleri” Konulu Konferans Düzenlendi
8 Mayıs 2023 | 15:23

Üniversitemiz Türk Kadını ve Kültür Topluluğu tarafından “Geçmişten Günümüze Kırım Türkleri” konulu konferans düzenlendi.

Fen Fakültesi 75. Yıl Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen konferans programına Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Suat Kıyak, Dekan Yardımcıları Prof. Dr. Hacı Hasan Örkcü ve Prof. Dr. Bülent Çelik, öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı.

Konferans programının konuşmacı konuğu olarak Kırım Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin yer aldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan programda Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Suat Kıyak yaptığı açılış konuşmasında  “Üniversiteler yalnızca bilginin üretildiği ve öğretildiği yerler değil, ülkemizi daha ileriye taşıyacak meziyet ve fikirlerle bizleri temsil eden gençlerin yetiştirildiği yerlerdir. Bu vesile Türk Kadını ve Kültür Topluluğu’nun düzenlediği ikinci konferans programında bir araya gelmiş bulunmaktayız” ifadelerini kullandı.

Kırım Türkleri konusunun her zaman önem arz ettiğini vurgulayan Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Suat Kıyak, “Biz gençliğimizde Kırım’ın efsanevi lideri Mustafa Cemiloğlu’nun hikayeleri ile büyüdük. Sovyet Dönemi’nde Kırım Türkleri ile beraber soydaşlarımızın büyük çoğunluğu baskı ve zulüm altında kalmıştır. Sürgüne gönderilen Kırım Türkleri gibi Ahıska Türkleri de Sovyet zulmü görmüştür. Bugün Kırım Türkleri’nin mücadelesini, sürgün döneminde yaşadıkları zorluklar hakkında Kırım Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin bizlere bilgi verecek. Kendilerine katılımları için teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Kırım Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin yaptığı konuşmasında “Kırım dediğimiz coğrafya bugünkü Kırım’ın bulunduğu alanla sınırlı değildir. Ulu Orda (Altın Orda) dediğimiz devletin sınırları bugünkü tüm Rusya’yı, tüm Sibirya’yı düşünün Romanya, Moldova, Ukrayna’dan tutun Odesa ve kuzeyi, Dinyeper Nehri boyunca Volga’ya kadar uzanan çok geniş topraklardır. Bu bölgede yaşayanlar ister Kırım Tatarı ister Kırım Türkü isterse de Kırım Müslümanı deyin hepsi aynı halktır. Bu bölgede yaşayan Türkler,  Kıpçak ve aynı zamanda Oğuz Türkçesi’ne hakim olan Türklerdir. Bu sayede hem Anadolu coğrafyasında yaşayan Türkler hem de Kazak, Kırgız, Özbek coğrafyalarında yaşayan Türkler ile rahatça anlaşabilmektedir. Gaspıralı’nın Kırım’dan çıkması tesadüf değildir. İstanbul ile birlikte Kazan’ı da çok iyi bilen İsmail Gaspıralı tam Kıpçak ağzı ve tam Oğuz ağzı ile Türk dünyası halkları ile çok iyi anlaşırdı” sözlerine yer verdi.

Bu bölgede yaşayan Kırım Türklerinin Türk dünyasına ve insanlık medeniyetine önemli katkıları bulunan şahsiyetler çıkardığını belirten Mükremin Şahin “Önümüzdeki yıllarda isminden çokça söz edileceğini düşündüğüm bilim dünyasının çok hürmet ettiği isim Kırım Tatarı ve bir Türkolog olan Bekir Çobanzade’nin 300’e yakın makalesinde çok geniş bir coğrafyada yaşayan tüm Türk boylarına ilişkin bilgiler vardır. Kendisi Sovyetler tarafından 8 ay işkence edilerek 1937 yılında kurşuna dizilmiştir. Yine Bora Gazi Giray Han, büyük bir şair ve kültür adamıdır. Çağatay lehçesinin yanı sıra Osmanlıca kaleme aldığı şiirleri Divan Edebiyatı’nın en önemli eserleri arasında yer almaktadır. Bu bize Kırım’daki kültür atmosferinin ne kadar gelişmiş olduğunu gösteriyor” dedi.

Kırım Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin, konuşmasını şöyle sürdürdü: “93 Harbi’nden bu yana ülkelerinden sürülen ve kendi vatanlarına dönmek isteyen Kırım Tatarları bugün dünyada Kırgızistan’dan Kazakistan’a kadar 20 ülkeye yayılmış durumdadır. Türkiye’de daha çok Hicaz yolu üzerindeki vilayetlere yerleştirilen Kırım Tatarlarının nüfusu günümüz itibari ile yaklaşık iki milyon olmakla birlikte evlilik yoluyla 20, 30 milyon nüfusa ulaştıkları düşünülmektedir. 150 yıldır ülkelerinden sürgün edilen Kırım Tatarları ağır bir süreç yaşamaktadır. Mevcut derneklerimizle bu ülkelerdeki Kırım Tatarlarının birliğini sağlayarak sorunları ve talepleri üzerine çözüm yolları aramaktayız. 1990’dan sonra kitleler halinde 190 bin Kırım Tatarı Kırım’a döndü. Hayata sıfırdan başlayarak kurdukları çadır kentlerde yaşamaya başladılar. Bu süreçte kendi köylerini, mahallelerini üniversitelerini, okullarını, bala bahçelerini (kreş), milli kütüphanelerini kurarak geleceklerini inşa etmeye başladı. Ne yazık ki Rusya 2014 yılında Kırım’ı işgal etti.”

Mükremin Şahin, “Dünyanın neresinde olursak olalım Kırım Tatarları’nın yaşantısı değişmedi, çok çalışkan, değerlerine, geleneklerine son derece düşkün ve saygılıdırlar. Sonuç olarak Kırım Tatarları Kırım’da azınlık değil bilakis bölgenin köklü ve yerli halkıdır. Doğu Türkistan’dan Halep’e İsfahan, Tebriz’de yaşayan Türkler azınlık değil oraların köklü ve yerli halklarıdır. Bu bilincin oluşturulmasında en önemli görev aydınlara ve üniversitelere düşüyor, biz Kırım Tatarları Kırım’ın geleceğinin iyi olacağı inancını taşıyoruz” ifadeleri ile konuşmasını sona erdirdi.

Konferans programı, Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Suat Kıyak’ın, Kırım Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin’e teşekkür belgesi vermesi ve günün anısına hatıra fotoğrafı çekilmesi ile sona erdi.

-1 -1 -1 -1 -1 -1 -1
background image