Üniversitemizden Depremlerde Oluşan Zemin Sıvılaşmasına Bor Madenli Çözüm
3 Nisan 2023 | 16:20

Ülkemizde, 1999 Türkiye depremiyle çarpıcı bir biçimde kendini gösteren ve büyük hasarlara yol açan zemin sıvılaşması, Üniversitemiz Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Mollamahmutoğlu önderliğinde, günümüze kadar Mühendislik Fakültemiz, İnşaat Mühendisliği Bölümünde yüksek lisans ve doktora çalışmalarına konu oldu.  Bu bağlamda, birçok makale ve “Zeminlerde Sıvılaşma, Analiz ve İyileştirme Yöntemleri’’ adı altında da ikinci baskısını yapan bir kitap yayınlandı.

Prof. Dr. Murat Mollamahmutoğlu, çalışmalarını daha çok, depremlerde sıvılaşmaya yatkın zeminlerin ıslahı üzerinde yoğunlaştırmış ve birçok yöntemlerin laboratuvar ortamında modellemesini de yaparak etkinliklerini kanıtladı. (https://youtu.be/u1wcmRYKmGQ, https://youtu.be/Pt7ZF_J_H8g, https://youtu.be/f8KTJwENRa0, https://youtu.be/f8KTJwENRa0, https://youtu.be/DDNROVJmmEY,).

Prof. Dr. Murat Mollamahmutoğlu’nun çalışmalarında özellikle, dünyada sıvılaşan zeminlerin ıslahında etkin ve yaygın kullanımlı olan kimyasal enjeksiyon yöntemlerini mercek altına alınmıştır. Bu enjeksiyonların yurtdışı patentli, detay içermeyen, bir kısmı da toksik ve oldukça pahalı yöntemler olduğunu tespit edildi. Çevre duyarlılığını da dikkate alarak, depremlerde zemin sıvılaşmasını bertaraf edebilecek, yerli, organik kökenli ve pahalı olmayan kimyasal enjeksiyon araştırmalarına başlandı. Prof. Dr. Mollamahmutoğlu, çalışma ekibiyle birlikte, yaklaşık 10 yılı aşkın bir süre, yüksek lisans ve doktora öğrencileri ile yaptığı çalışmalar sonucunda, ülkemizde yaygın olarak yer alan bor madeninden üretilen borik asit ile bulaşık deterjanları gibi ev kimyasallarının üretiminde kullanılan sodyum silikatı formüle edilip, yerli bir kimyasal enjeksiyon keşfedildi. Bu kimyasal enjeksiyonun öncelikle jelleşme süresi, jel sertliği, viskozite gibi reolojik özellikleri belirlendi. Prof. Dr. Murat Mollamahmutoğlu tarafından tasarlanan ve geliştirilen enjeksiyon ekipmanı (Şekil 1) kullanılarak, sıvılaşabilir suya doygun orta ve ince boyuttaki kum numunelere enjeksiyon yapılmıştır.

Şekil 1

Daha sonra, Jelleşme sonrası moldlardan çıkarılan numunelere (Şekil 2) dayanım testleri yapılarak, mukavemet değerleri de belirlendi. Bu sonuçlar, zeminlerde sıvılaşmanın bertarafı yanında, sıvılaşabilen zeminlerinde bor kökenli kimyasal enjeksiyon ile sert zeminler kadar dayanım kazanabileceğini de gösterdi.

Bordan üretilen yapı enjeksiyon malzemesiyle depremlerdeki sıvılaşmanın önüne geçilmesi hedefleniyor

Şekil 2

Tüm bu çalışmalar sonrasında, bulgular makale haline getirilip, çalışmada yer alan araştırmacılarla birlikte ‘’Performance of Novel Chemical Grout in Treating Sands’’ başlığı altında kendi alanında kredibilitesi yüksek bir dergide yayınlandı (DOI: 10.1061/(ASCE)MT.1943-5533.0002004. © 2017 American Society of Civil Engineers). Sonrasında, geliştirilen kimyasal enjeksiyon için patent başvurusunda bulunuldu. Başvuru Türk Patent ve Marka kurumu tarafından kabul gördü ve TR219 07846 B belgesi ile yayınlandı.

Prof. Dr. Murat Mollamahmutoğlu konuyla ilgili olarak şunları ifade etti: “Geliştirilmiş olan bu kimyasal enjeksiyon ile yalnızca depremlerde sıvılaşan zeminlerin neden olduğu hasarların önüne geçilmiş olmayacak aynı zamanda tünellerde ve barajlarda duraysız olan kütleler stabil hale getirilecek ve sızmalarında önüne geçilmiş olacaktır. Ayrıca, yurt dışına bağımlılık da ortadan kaldırılmıştır. Çevre duyarlı ve oldukça ekonomik bir ürün geliştirilmiştir. Bor kökenli olması nedeniyle, ülkemizdeki bor madenlerinin kullanımı için yeni bir endüstriyel alana kapı aralanmıştır. Bu kapsamda, yerli bir ürün, kullanım ekipmanı ve ekip oluşturularak, istihdam alanları oluşturulacak ve ülke ekonomisine katkı sağlanacak.”

background image