Üniversitemiz Personel Dairesi Başkanlığı Eğitim Şube Müdürlüğü tarafından akademik ve idari personele yönelik “Çocuk ve Ergenlerde Travma Sonrası Stres Bozukluğu” konulu hizmet içi eğitim programı düzenlendi.
Eğitim Şube Müdürü Ayça Tunçay'ın moderatörlüğünü yaptığı çevrim içi eğitim programının konuşmacı konuğu Üniversitemiz Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Elvan İşeri oldu.
Prof. Dr. Elvan İşeri, stresin organizmanın genel çalışma düzenini bozan etkenlere karşı uyum sağlama süreci olduğunu kaydederek; kişinin yaşı, cinsiyeti, eğitimi ve hayata bakış açısına göre stres seviyesinin değişiklik gösterdiğini belirtti.
Stresin her zaman için olumsuz olmadığını da vurgulayan Prof. Dr. Elvan İşeri konuşmasına şöyle devam etti: “Yapıcı stresler de vardır, örneğin sınav kaygısı kişiyi daha verimli çalışmaya motive eder. Yaptığımız işe odaklayan, performans artıran türden stresleri hepimiz gün içerisinde yaşamaktayız. Travma sonrası stres bozukluğu ise negatif bir stres türüdür. Çocuğun okula gidememesi, kişinin işe devam edememesi gibi bireylerin ruhsal dünyasını ve gündelik hayatını olumsuz şekilde etkiler.”
Psikiyatride travmanın, ruhsal yaralanmalara işaret eden bir kavram olduğunu belirten Prof. Dr. Elvan İşeri, travma sonrası yaşanan stres bozukluğunun kişinin ruhsal yaşamını ve günlük işlevlerini olumsuz etkileyerek hayatla baş etme becerilerini zorladığını söyledi. Deprem gibi doğa olaylarının, travma sonrasında yaşanan stres bozukluğunun en sık yaşandığı durumlardan biri olduğuna değinen Prof. Dr. İşeri, “Deprem afeti ile kişinin evi, işi yok oluyor, ailesinde ve çevresinde kayıplar yaşıyor. Bu gibi olaylar zihinlerde iz bıraktığı için gelecek nesillere aktarılmaktadır. Bu gibi yaşanan travmalarda kişinin zihinsel durumu, olaylara bakış açısı, ailevi ve çevresel destek travmanın üstesinden gelmesinde önemli faktörlerdir” diye konuştu.
Prof. Dr. Elvan İşeri, bu travmaları yaşayan çocuk ve ergenlerin durumu anlamlandırmada ve başa çıkmada zorluk yaşadığını söyleyerek, çocukta yabancılaşma duygusunun ortaya çıktığını dile getirdi. Çocuğun ve ergenin yaşadığı sıkıntıyı başkalarının anlayamayacağı algısı taşıdığını belirten Prof. Dr. Elvan İşeri, “Pek çok çocukta ruhsal ve fiziksel olarak akut stres belirtileri tespit ediyoruz Çocuklar bu duygularını ifade edemediğinde daha çok bedenselleştirirler, karınları ağrır mesela” dedi.
Bu gibi olaylarda birlikte hareket edilmesi ve travma sonrası stres yaşayan bireylerin destek alması gerektiği tavsiyesinde bulunan Prof. Dr. Elvan İşeri konuşmasının devamında, travmanın fiziksel ve bilişsel belirtileri, yapıcı ve yıkıcı stres, travmada riskler ve koruyucu etmenler, 13-18 yaş ergenlik dönemi travma belirtileri, psikolojik ilk yardım, travma sonrası stres bozukluğu tedavisi konularında katılımcılara sunum eşliğinde detaylı bilgi verdi.
Eğitim videosu için tıklayınız.
Görüş, istek ve değerlendirmelerinizi bize iletin.