Son yıllarda sosyolojik ilginin arttığı bir alan haline gelen gündelik hayat kavramının mahiyetinin ve bu hayatın anlamlı hale getirilmesi için insani sorumluluklar çerçevesinde önemli olan hususların ele alındığı hizmet içi eğitim programı çevrim içi olarak gerçekleştirildi.
Üniversitemiz Personel Dairesi Başkanlığı Eğitim Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen “İnsani Sorumluluklar Çerçevesinde Gündelik Hayatın Anlamlı Hale Getirilmesi” konulu eğitimin davetli konuğu, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü Din Eğitimi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Remziye Ege oldu. Eğitimin moderatörlüğünü ise Şube Müdürü Aydın Kayaer yaptı.
Doç. Dr. Remziye Ege, hayatın içindeki anlam arayışının ve hayatı anlamlı kılma deyiminin popüler işler olarak akla gelen içeriğinden ziyade insani olarak hissettirdiği muhteviyatına değinerek, “Hepimiz içimizdeki cesareti ortaya çıkaracak ve yaşama bakabilecek potansiyeller konusunda eşitiz. Çevresel koşullara göre farklılaşıyoruz. Birbirimizi dinlemek ve anlamak zorundayız. Anlam, her yönüyle insanın varlık koşuludur. Neşe arıyoruz, huzur arıyoruz, hayattan keyif almak istiyoruz ve bunları bir nimet olarak yaşamak istiyoruz. Hepimizin ortak arayışı bunlar. Hayatımıza bir amaç bulup bu yönde anlam yüklemeliyiz. Bu bir formül değil lakin insanların öyle bir eğilimi de var” diye konuştu.
Öncelikle insanın kendisini tanımaya istekli olması gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Remziye Ege, şu ifadelere yer verdi: “Bir insanın öncelikli olarak kendisini tanımasının mühim olduğunu gündelik hayatın içindeki karşılaşmalarda görüyoruz. Kendimizle ilişkimizi ve bütün varlıkla ilişkimizi sürekli hissetmek, araştırmak durumundayız. Kendinden memnun olmayan insanın başkasını memnun etmesi mümkün değil. Sorumluluk dediğimiz şeyin tanımı kendimizde başlar kendimizde biter. Başkalarından ziyade ben kendimden ne bekliyorum durumunun farkında olmak gerekir. Ben bu dünyada niye varım ve benim hayat amacım nedir diye sormak gerekir.”
Yaşamın sürekli bir eylem içinde olduğunu fark etmeliyiz diyen Doç. Dr. Remziye Ege, “Bu farkındalığın yanında süreklilik halini de ortaya çıkararak kendimiz olma durumunu bilmemiz gerekir. Korkarak, saklanarak, risk almadan, başarısızlık yaşamadan olmuyor. Bundan ne alıyorum, ileriye ne taşıyorum. Kendimizle ilgili bu durumları tespit etmeye, istemeye ve bu halin sürekliliğine, farkındalığına varmalıyız” dedi.
Doç. Dr. Remziye Ege, “Dinlemek çok önemli. Dinlemek için susmak gerekli. Konuşmak da çok büyük sorumluluk gerektirir. Söz ağızdan bir kere çıkar. Söylenmiş söz, söylenmemiş gibi olmuyor. Olma hali olmayınca hayat sorumluluğunu almayınca öğretilen şeylerin pek çoğu işe yaramaz geliyor” diye belirtti. İnsanın kendini iyi hissetmesinin en önemli hayat sorumluluğu olduğunu belirten Doç. Dr. Remziye Ege, “Bunun için ne olmak istediğini insanın kendine sürekli sorması gerekir. Bilgi olarak bunlar hepimizde var. Lakin bunlar bizim hayatta ne işimize yarıyor; görmek, farkında olmak gerekir. Bilmek, yapmak ve olmak ciddiye alınması gereken bir konu” şeklinde ifade etti. Eğitim soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.
Eğitimin videosu için tıklayınız.
Görüş, istek ve değerlendirmelerinizi bize iletin.