Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatıyla 1926 yılında kurulan Üniversitemiz, verdiği üst düzey yüksek eğitim-öğretimin yanı sıra kuruluş misyonuna uygun olarak millî gün ve değerlere de büyük hassasiyet göstermeyi sürdürüyor. Bu anlamda Üniversitemiz Personel Dairesi Başkanlığı Eğitim Şube Müdürlüğü tarafından, “107. Yılında 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü” münasebetiyle düzenlenen, “Dur Ey Yolcu! Çanakkale Geçilmez” adlı anma programı Rektörlük Mimar Kemaleddin Salonunda gerçekleştirildi.
Konuşmacı olarak Gazi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Safran’ın yer aldığı etkinliğe, Rektörümüz Prof. Dr. Musa Yıldız, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Bekir Buluç, Rektör Danışmanı Prof. Dr. Halil İbrahim Bülbül, Eğitim-Öğretim ve Dış İlişkiler Kurum Koordinatörü Prof. Dr. İhsan Kalenderoğlu, Sosyal İşler Kurum Koordinatörü Prof. Dr. Selami Candan, Genel Sekreter Yardımcıları Öğr. Gör. Ragıp Akyürek ve Raşit Yıldırım, dekanlar, öğretim üyeleri, konuklar ve öğrenciler katıldı.
Moderatörlüğünü Personel Dairesi Başkanlığı Eğitim Şube Müdürü Aydın Kayaer’in yaptığı anma programı, Üniversitemizin sosyal medya hesaplarından da canlı olarak yayınlandı. Programın açılış konuşmasını yapan Rektörümüz Prof. Dr. Musa Yıldız, “Merhum Nihal Atsız’ın ifade ettiği gibi biz bugün burada bir daha dönmemek üzere gidenleri, tarihin yazdığı en gerçek, en şerefli kahramanları yâd etmek üzere; Çanakkale şehitlerini hatırlamak ve hatırlatmak üzere huzurunuzda, buradayız” dedi.
“107 yıl önce, 100 binlerce vatan evladı, vatan borcu, vatan sevdası için Çanakkale’ye çağrılmıştır” diyen Rektörümüz Prof. Dr. Musa Yıldız, “Eğer amaç vatan savunmasıysa, eğer amaç hürriyet davasıysa, bir ölüm kalım mücadelesiyse, buna savaş diyemezsiniz. Bunu anlatmak boynumuzun borcudur” diye konuştu.
Vatan denen mübarek toprakların diyetinin ağır bedellerle ödenmiş topraklar olduğunun altını çizen Rektörümüz Prof. Dr. Musa Yıldız, şöyle devam etti: “Bana deseler ki ‘Çanakkale’yi üç kelimeyle nasıl anlatırsın?’ Derdim ki, geldiler, gördüler ve döndüler. Evet, geldiler 1915 yılında. 1.Dünya Savaşı, Osmanlı Devleti dünyanın en büyük devletleriyle mücadele etti. İngiltere, Fransa, Avustralya ve Rusya ve de beraberinde getirdikleri, şairin ‘kimi Hindu, kimi Yamyam, kimi bilmem ne bela’ dediği gibi binlerce sömürge askeri, Osmanlının kalbine giden boğaz yoluna pençelerini sarkıttı. Evet, geldiler, ama ben diyorum ki gördüler. Çanakkale’yi Çanakkale yapan gelenler değil! Onlar 1071’den beri geliyorlar. Bin yıldır bu milleti bu topraklardan atmak için geliyorlar. Bu sefer topyekûn geldiler. Gemileriyle, toplarıyla tüfekleriyle geldiler. Çanakkale’yi, Çanakkale yapan gelenler değil! Çanakkale’yi Çanakkale yapan, gelenleri karşılayan Hoca Ahmet Yesevi’nin mayaladığı asil ruhtur. O öyle bir ruhtur ki çelik ve barut; inancın, imanın ve azmin karşısında yenik düşmüştür. O öyle bir ruhtur ki, ben esir yaşamaktansa özgür ölmeyi yeğlerim, diyen insanların ruhudur. Davaları büyüktü, vatan davasıydı.”
Rektörümüz Prof. Dr. Musa Yıldız, konuşmasını şöyle tamamladı: “Ve döndüler diyorum. Çanakkale öyle bir yer ki yokluk varlığı yenmiştir; maneviyat maddiyatı yenmiştir. Ve özgürlük sömürgeyi yenmiştir. Esaretin zincirini kırmıştır. Ve o gidenler, o yüz binler, canlarını hiç düşünmeden bu toprağa verenler için yüce Allah Bakara Suresi 154. Ayette buyuruyor ki ‘Allah yolunda öldürülenlere ölü demeyiniz, onlar diridirler zira siz bilmezsiniz’ şu an bizi izliyorlar, buradalar, yanımızdalar ve onların taşıdığı o asil ruh, bizim damarlarımızda. ‘Ey şehîd oğlu şehîd, isteme benden makber, Sana âgûşunu açmış duruyor Peygamber.’ Mekânları cennet olsun, hepsine selam olsun, ruhları şad olsun.”
Rektörümüz Prof. Dr. Musa Yıldız’ın konuşmasından sonra Gazi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Safran, “Dur Ey Yolcu! Çanakkale Geçilmez” adlı anma programına başladı. Avrupa ülkelerinin barış ortamındaki zamanlarını çatışmalarla geçirdiklerini dile getiren Prof. Dr. Mustafa Safran, bu ülkelerin Birinci Dünya Savaşı'na sebep olduklarını kaydetti. Birinci Dünya Savaşı'nın Osmanlı İmparatorluğunun en zayıf olduğu dönemde gerçekleştiğinin altını çizen Prof. Dr. Mustafa Safran, Osmanlı Devleti'nin bu savaşta 9-10 cephede mücadele ettiğini söyledi.
Prof. Dr. Mustafa Safran, şöyle devam etti: “İngilizler ve Fransızlar Rusya’ya yardım etmek ve İstanbul’u işgal edip Osmanlı’yı savaş dışı bırakmak için Çanakkale’ye hücum ettiler. Çanakkale’yi çok kolay bir şekilde geçebileceklerini düşünüyorlardı. 18 Mart tarihinde en büyük zırhlı gemilerle boğaza girdiler fakat başarılı olamadılar. Bunun üzerine düşmanlar bu başarısızlığını kapatabilmek için kara savaşlarına başladılar. Fakat orada da başarılı olamadılar.”
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatının çok iyi bilinmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Mustafa Safran, Atatürk’ün Çanakkale Savaşlarında çok büyük başarılara imza attığını vurguladı. Çanakkale geçilmez ifadesinin İngiliz kaynaklarında da geçtiğini belirten Prof. Dr. Mustafa Safran, Çanakkale’de yaklaşık 250 bin insanın hayatını kaybettiğini sözlerine ekledi.
Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Rektörümüz Prof. Dr. Uğur Ünal’ı Ziyaret Etti
Üniversitemizde “Filistin Meselesi: Ortak Geçmiş, Ortak Sorumluluk” Konferansı Gerçekleştirildi
Filistin Büyükelçisi Faed Mustafa ve Heyeti, Rektörümüz Prof. Dr. Uğur Ünal’ı Ziyaret Etti
Görüş, istek ve değerlendirmelerinizi bize iletin.