Hocalı Katliamının 30. yıl dönümü münasebetiyle Üniversitemiz Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen “Hocalı’nın Çocukları” konulu Anma Töreni, Rektörlük Mimar Kemaleddin Salonu'nda gerçekleştirildi.
Törene Rektörümüz Prof. Dr. Musa Yıldız, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Bekir Buluç ve Prof. Dr. Fazlı Polat, Azerbaycan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Reşad Mammadov, Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Alev Çakmakoğlu Kuru, Gazi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mahmut Selvi, Eğitim Öğretim ve Dış İlişkiler Kurum Koordinatörü Prof. Dr. İhsan Kalenderoğlu, Sosyal İşler Kurum Koordinatörü Prof. Dr. Selami Candan, öğretim üyeleri, daire başkanları ve öğrenciler katıldı.
Saygı duruşu ve millî marşların okunmasıyla başlayan tören, açılış konuşmalarıyla devam etti. Açılış konuşmasını gerçekleştiren Prof. Dr. Alev Çakmakoğlu Kuru, “Hocalı soykırımı, 26 Şubat 1992 tarihinde Karabağ’da, Hocalı’da Ermenilerin Türkleri yok etmek üzere gerçekleştirdikleri bir vahşetin adıdır. Üzerinden tam otuz yıl geçmiş. Üniversitemizde her yıl, öğretim üyelerimiz ve öğrencilerimizin ilgi gösterdiği nice konferanslar, paneller, sergiler yapıldı. Her toplantıda, işgal altındaki Karabağ’ın kurtuluşuna duyduğumuz inanç vardı bir gelin gibi adeta, gerçekleşti. Aziz vatan toprakları üç renkli bayraklarla uçtu sonunda. Hocalı’da acımasızca katledilen masumlar için ise hak ve adalet yerini bulmadı henüz, gerçekleşmedi, bekliyoruz, az kaldı inanıyoruz. Unutmadık, unutturmayacağız da” dedi. Bu yıl ülkemizin değerli sanatçılarına, sanat eğitimcilerine bir davetlerinin daha olduğunu ve bu defa konunun Hocalı’nın çocukları olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Alev Çakmakoğlu Kuru, “İstedik ki Hocalı’nın çocukları onların isimlerini taşıyan eserlerde yaşasınlar. Bugün törenimizin ardından Resim ve Heykel Müzemizde 'Hocalı’nın Çocukları' konulu sergimizin açılışını yapacağız. Bu hayalimizi gerçeğe dönüştüren sanatçılarımıza teşekkür ediyorum. Bugün ve geçmişte Karabağ ve Hocalı için var ettiğiniz eserlerin, bir daha böyle bir soykırımın yaşanmaması adına Karabağ’da oluşturulacak bir müzeye armağan edilmesini düşünüyoruz. Bu anlamlı törene verdikleri destek için Rektörümüz Prof. Dr. Musa Yıldız’a teşekkür ediyorum” ifadelerine yer verdi.
Rektörümüz Prof. Dr. Musa Yıldız konuşmasında, “26 Şubat 1992 hafızalardan silinmeyen, Türk milletinin sarılamaz yaralarından biri olan Hocalı soykırımı. Hocalı’da yaşananlar sadece bir insanlık suçundan, bir ayıptan ibaret değildi. Burada yaşanılanlar basit bir katliam veya saldırı da değildi. Hocalı’da yaşananlar tartışmasız ve şüphesiz bir şekilde soykırımdı. Ermeniler, en büyük insanlık suçu olan soykırım planlarını vahşice uygulamaktan çekinmediler. Gayelerine ulaşmanın tek yolunun Türkleri yok etmek olduğuna inandılar. Ancak bahtiyarız ki işgal altındaki topraklarımızın geri alınmasıyla Türklerin soykırımlarla durdurulamayacağı gösterilmiş oldu. Biz Gazi Üniversitesi olarak Hocalı soykırımını her fırsatta anacak ve unutulmasına asla müsaade etmeyeceğiz” dedi.
Hocalı soykırımında 63’ü çocuk, 106’sı kadın ve 70’i ihtiyar olmak üzere toplam 239 kişi özel işkence yöntemleriyle, 487 kişi ağır beden hasarı verilerek katledildiğini dile getiren Prof. Dr. Musa Yıldız, “İnsanlık dışı, korkunç, türlü işkenceler ile yüzlerce kardeşimiz ailelerinin gözü önünde acı içinde can verdiler. Belki de asıl acıyı geride kalanlar yaşadı, 'Hocalı’nın Çocukları'. Çocukluklarını Hocalı’da bırakıp başları dik bir şekilde ayakta durmaya devam eden tüm kardeşlerimize selam olsun. 'Hocalı’nın Çocukları' konulu sergiye eserleriyle katılım sağlayan sanatçılarımıza, 'Çocukluğum Hocalı’da Kaldı' isimli belgesel filminin çekilmesinde emeği geçenlere, bu etkinlikleri gerçekleştiren Üniversitemiz Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezine teşekkür ediyorum” diye ifadelerde bulundu.
Azerbaycan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Reşad Mammadov ise konuşmasında, bu programı düzenleyen herkese teşekkür ederek otuz yıl önce yaşanan bu soykırımı anmanın çok önemli olduğunu vurguladı. “Bu soykırımın yaşanmasının tek nedeni orada yaşayanların Türk olmasıdır” diyen Reşad Mammadov, Ermenilerin dünyada Türk’ün imajına leke getirdiğini ifade etti. Ermenilerin 1915 olaylarını soykırım olarak adlandırdığını ve her yıl Tük milletine karşı propaganda amacıyla kullandığını söyleyen Reşad Mammadov, Ermenilerin arşivlerin açılmasına yanaşmamasına rağmen bazı ülkelerin ve uluslararası teşkilatların bu olayları soykırım olarak tanımladığını belirtti. Reşad Mammadov, dünyada en toleranslı milletin Türk milleti olduğunu dile getirerek herhangi bir soykırımın yaşanmadığını söyledi. Hocalı’da otuz yıl önce yaşananların ise bir soykırım olduğunu söyleyen Reşad Mammadov, bu soykırıma dair canlı tanıklarla birlikte her türlü belgenin mevcut olduğunu da ifade etti.
Açılış konuşmalarının ardından Hocalı Şehitlerini Anma Töreni kapsamında Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından hazırlanan “Çocukluğum Hocalı’da Kaldı” konulu belgesel film gösterimine geçildi. Film gösteriminden sonra Azerbaycan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Reşad Mammadov ile Rektörümüz Prof. Dr. Musa Yıldız, bu anlamlı günün anısına karşılıklı hediye takdiminde bulundular. Ayrıca Prof. Dr. Musa Yıldız, belgesel filminin hazırlanmasında emeği geçen ve Üniversitemiz yüksek lisans öğrencisi olan Azerbaycan Türkü Fatma Ağyar’a filmin bir DVD’sini takdim etti. Toplu çekilen hatıra fotoğrafının ardından tören, Üniversitemiz Resim ve Heykel Müzesinde düzenlenen “Hocalı’nın Çocukları” konulu serginin açılışıyla devam etti.
