Üniversitemiz Gazi Eğitim Fakültesi tarafından düzenlenen Salı Konferansları devam ediyor. Salı Konferanslarının 6’ncısında “İstiklâl ve İstikbal Yolunda Misak-ı Millî” adlı etkinlik gerçekleştirildi. Gazi Üniversitesinin 95’inci yıl etkinlikleri kapsamında çevrim içi olarak düzenlenen konferansa, Gazi Eğitim Fakültesi Tarih Eğitimi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türk Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Şahingöz konuşmacı olarak katıldı.

Moderatörlüğünü Gazi Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. N. Burcu Takıl’ın yaptığı konferansa, Gazi Eğitim Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Mahmut Selvi, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. Prof. Dr. Selvi, Gara’da şehit düşen 13 asker, polis ve sivil vatandaşımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına ise başsağlığı dileyerek sözlerine başlarken, konferansın düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.

Prof. Dr. Mehmet Şahingöz de sözlerine, Gara’da şehit düşen vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet dileyerek başladı. Prof. Dr. Şahingöz, altı maddelik Misak-ı Millî’nin 28 Ocak 1920 tarihinde görüşülüp kabul edildiğini ancak resmi olarak 17 Şubat 1920’de kayıtlara geçtiğini anlattı. Misak-ı Millî’nin geçmişten bugüne her zaman önemini koruduğuna ve Türkiye’nin kırmızı çizgisi olduğuna değinen Prof. Dr. Şahingöz, Misak-ı Millî’nin ülkemizin istiklâl ve istikbali için büyük önem arz ettiğini ifade etti.

Osmanlı Devleti’nin 1699 Karlofça Antlaşması ile gerileme dönemine girip toprak kaybetmeye başladığını anlatan Prof. Dr. Mehmet Şahingöz, “Osmanlı Devleti’nin sonunu getiren iki büyük savaş vardır. Birisi 1877-1878 yılları arasında gerçekleşen 93 Harbi diğeri ise 1912-1913 yıllarında gerçekleşen Balkan Harbi’dir. Bu iki savaş yıkımı hızlandıran süreçler oldu. Rusya ile Batılı devletlere verilen kapitülasyonlar ve Düyûn-u Umûmiye ile Osmanlı Devleti’nin yıkım sürecini hızlandırdı. Osmanlı Devleti yaptığı reformlara rağmen sonuç alamadı ve devlet yarı sömürge durumuna düştü” şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Şahingöz, sömürgecilik kavramının günümüzde hala var olduğunu sadece şekil değiştirdiğini ifade ederek, gelişmiş ülkelerin az gelişmiş coğrafyalarda birçok konuda etkin olmaya devam ettiğine işaret etti. Mehmet Şahingöz, Türk İstiklâl Harbi’nin sömürgeci ülkelerin egemenliği altında olan mazlum uluslara bugün bile ilham kaynağı olduğunu ifade etti. Türkiye ile Fransa arasında Afrika’da yaşanan anlaşmazlığın bu durumdan kaynaklandığını savunan Prof. Dr. Şahingöz, “Fransa’nın günümüzde Afrika üzerinde hâkim olduğu ülkeler bulunuyor. Fransa para birimi olarak avro kullanmaya geçmesine rağmen kara kıtadaki bu ülkelerde Fransız Frangı kullanılmaya devam ediliyor. Fransa bu ülkeler üzerinden üretmeden her yıl milyar dolarlarla ifade edilen gelirler elde ediyor. Bu nedenle Fransa, hâkim olduğu bu ülkelerde bağımsızlık hareketlerinden rahatsız oluyor. Libya’da Türkiye ile Fransa arasında yaşanan sürtüşmenin sebebi de budur. Sonuç olarak günümüzde de sömürgecilik anlayışı devam ediyor” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Mehmet Şahingöz, Osmanlı Devleti döneminde sömürgeci ülkelerin, Osmanlı’nın bağımsız hareket etmesinden rahatsız olduğunu ve günümüzde de aynı durumun tekrar yaşandığını savunarak, “Ancak Türkiye bugün kendi bilgi ve teknolojisini üreterek artık daha güçlü bir ülke konumuna geldi. Osmanlı bunu başaramadığı için yıkıldı” diye konuştu.

Milli Mücadele'nin asıl belgesinin Misak-ı Millî olduğunu söyleyen Prof. Dr. Şahingöz, “Misak-ı Millî aslında bir yemin belgesidir yani Atatürk’ün ifade ettiği gibi ‘Ya İstiklâl, Ya Ölüm’ parolasıyla milli mücadele başlamıştır” şeklinde konuştu. Konferans, Prof. Dr. Şahingöz’ün konuşmasının ardından soru-cevap kısmıyla sona erdi.