Teknoloji, Yetenek ve Tolerans Bağlamında Yaratıcı Düşünme ve İnovasyon Konferansı
12 Şubat 2021 | 21:47

95’inci yılını kutlayan Üniversitemizde etkinlikler ara vermeden devam ediyor. Gazi Eğitim Fakültesi Bilim Konferanslarının ikincisi, “Teknoloji, Yetenek ve Tolerans Bağlamında Yaratıcı Düşünme ve İnovasyon” başlığıyla etkinlik çevrim içi olarak düzenlendi.

Gazi Eğitim Fakültesi Eğitim Programları Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Nurdan Kalaycı’nın konuşmacı olarak katıldığı konferansın moderatörlüğünü Doç. Dr. Ayfer Sayın yaptı. Konferansa Rektörümüz Prof. Dr. Musa Yıldız, Gazi Eğitim Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Mahmut Selvi, öğretim üyeleri ile öğrenciler katıldı.

Rektörümüz Prof. Dr. Yıldız, Gazi Eğitim Fakültesinin "Salı Konferansları" ve "Bilim Konferansları" olmak üzere iki önemli etkinlik yapmaya devam ettiğini anımsatarak, “Prof. Dr. Nurdan Kalaycı hocamıza teşekkür ediyorum. Üniversite yönetimi olarak bu tip bilimsel faaliyetlerin artması için gayret gösteriyoruz. 95’inci yılını kutlayan Gazi Üniversitesinde etkinliklerimiz devam edecek” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Kalaycı konuşmasında, Leski’den atıfta bulundu ve fırtına ile yaratıcılık arasında benzerlik olduğuna vurgu yaparak, “Fırtınalar bir şeylerin yerini değiştirir ve dengesini bozar. Enerji, madde ve gücü toplar ileri iter. Fırtınanın binbir çeşit sonucu vardır. Başlangıcı ve sonu yoktur. Yaratıcı süreç de tam böyle olur. Yaratıcı süreç yönünü, gücünü, hedefini kendi durumundan alışıyla da fırtına gibidir. Dinamiktir, başlar-durur, coşar-durur, gelgitleri vardır aynı fırtınalar gibi” diyerek sözlerine başladı.

Prof. Dr. Kalaycı, kalkınma kavramının sadece ekonomik olarak algılanmaması gerektiğine değinerek, “Kalkınma, insan düşünceleri ile eylemlerin sonucudur. Kalkınmanın itici gücü insandır. İtici bir güç olan insanın düşünce ve eylemleri; kalkınmayı, insani gelişmeyi, insanın dayanıklılığını ve mutluluğu etkiler” diye konuştu. Yaratıcılık ‘creativity’ kavramının yeni bir kavrammış gibi algılandığına ancak yüzyıllardır var olduğuna ve son dönemde öneminin daha da arttığına değinen Prof. Dr. Kalaycı, tekerleğin icadından örnek vererek, “Tekerlek, 5 bin yıl önce keşfedildi. Ancak ilk tekerlek aklımıza gelen amaç için kullanılmadı. Tekerlek, çömlek yapımı için kullanıldı. Şimdiki tekerleğe geçiş için 2 bin yıl beklenildi. Her bir buluş yeni bir buluşun temelini oluşturuyor. Uygarlığın yolu yaratıcı düşüncenin taşları ile örülüdür” şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Kalaycı, yaratıcı düşünmeyi Robbins’in ‘Fikirleri orijinal biçimde bir araya getirme ya da mevcut fikirler arasında o güne kadar bilinmeyen veya beklenmeyen bileşimleri yapabilme yeteneği’ olarak tanımladığını anlattı. Ancak Prof. Dr. Kalaycı, bu tanımın tek başına kullanılmasının yeterli olmadığına işaret etti ve yaratıcı düşünmenin bir, birkaç hatta bir düzine fikirlerle de ortaya çıkabileceğini söyledi. Kalaycı, bunun da zaman ve sabır istediğini, fikirler arasında bağlantının önemli olduğuna vurgu yaptı. Kalaycı bu konuyla ilgili ilginç bir örnek vererek şöyle devam etti: “Özay Gönlüm’ü eskiler bilir. Kendisinin tambura, bağlama ve curayı aynı gövdede birleştirdiği bir sazı vardı. Adı da yarendi. Tasarımını Özay Gönlüm’ün yaptığı yaren, Cafer Açın tarafından imal edildi. Yaren adını da dönemin kaymakamı verdi. Yani burada üç farklı fikir bir araya gelerek yeni bir enstrüman ortaya çıkmış oldu.”

Prof. Dr. Kalaycı, inovasyon kavramını yaratıcılığın ticari ustalıkla birleştirilmesi olarak tanımlayarak, “Bu kavram Latince kökenli bir isimden geliyor. Bizde bu kelimenin Türkçe karşılıkları bulundu ancak rağbet görmeyince inovasyon olarak kullanılmaya devam edildi. Bu kavramın gelişebilmesi için eğitimde yaratıcı düşünmeyi geliştirmek zorundayız. Yaratıcılığı geliştirebilirsek inovasyon da gelişir” diye konuştu.

Prof. Dr. Kalaycı, Türkiye’nin sürdürülebilir bir inovasyon ekosistemi tesis etmesi gerektiğini savunarak, “Bunun için nitelikli insan gücüne, özellikle nitelikli üniversite mezunlarına gereksinim bulunuyor. Ayrıca tolerans konusunda da önemli eksiklerimiz var. Bunun da çözümlenmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

 Prof. Dr. Kalaycı’nın konuşmasının ardından konferans, soru-cevap kısmıyla sona erdi.

background image