“Geçmişten Günümüze Türk-Ermeni İlişkilerinin Gelişimi ve Türkiye Ermenistan İlişkileri” Adlı Etkinlik Gerçekleştirildi
20 Mayıs 2021 | 09:15

Üniversitemiz Gazi Eğitim Fakültesinin düzenlediği Salı Konferanslarının 14’üncüsü çevrim içi olarak gerçekleştirildi. Konferansta, Tarih Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nejla Günay,  “Geçmişten Günümüze Türk-Ermeni İlişkilerinin Gelişimi ve Türkiye Ermenistan İlişkileri” adlı bir sunum gerçekleştirdi. Moderatörlüğünü Gazi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nazife Burcu Takıl’ın yaptığı konferansa Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bekir Buluç'un yanı sıra Gazi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mahmut Selvi, öğretim üyeleri, konuklar ve öğrenciler katıldı.

Programın açılış konuşmasını yapan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bekir Buluç, “Gazi Eğitim Fakültesi son dönemlerde özellikle ülkemizi yakından ilgilendiren konularla hakkında çok önemli konferanslar düzenliyor. Bugünkü konferansımızda, Türkiye’yi sürekli uğraştıran, Türkiye hakkında yeterli bilgiye sahip olmayan, özellikle tarih bilgisinden yoksun veya kasıtlı olarak ülkemiz aleyhine çalışan çeşitli devlet, kurum veya kişilerin kullandığı bir konu ele alınacak” dedi.

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bekir Buluç, konuşmasını şöyle tamamladı: “Özellikle devletimiz için hayati olan konuların gündemde olduğu dönemlerde Ermeni meselesinin ortaya atıldığını görüyoruz. Bu bağlamda haklarımızı koruyabilmemiz için milletimizin bu konu hakkında bilgi sahibi olması gerekli. Bulunduğumuz dönemde güçlü bir Türkiye’nin ne kadar önemli olduğu ortada. Bu toplantının düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkürlerimi iletiyorum.”

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bekir Buluç’tan sonra sunumuna başlayan Tarih Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nejla Günay, “Türk hâkimiyeti altında uzun yıllar yaşayan Ermeniler, günlük yaşamda, kadın-erkek ilişkileri, aile yapısı hatta miras paylaşımı konusunda Türklerden ayırt edilemeyecek kadar benzerlik gösterirler” diye konuştu.

Ermeni iddiaları hakkında çok fazla bilgi kirliliği olduğunun altını çizen Prof. Dr. Nejla Günay, “Konunun uzmanı olmadığı halde çok fazla konuşan var. 2. Meşrutiyet döneminde Osmanlı Devleti Osmanlıcılık politikasını en üst seviyeye çekti ve bütün yazışmalarında gayri Müslim unsurlara milleti sadıkamız diye başlamışlardır” dedi.

Tarih Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nejla Günay, konuşmasını şöyle tamamladı: “Ermenilerin iddiaları öncelikle tarihçiler tarafından tartışılsın. Özellikle bizim devletimiz bu konuda çok ısrar etti. Oturup bir şey yazmak, aklına geleni yazıp-çizmek bir iki kaynağa bakarak bir şeyleri ifade etmek değildir tarihçilik. Tarihçilik, belli bir misyonu olmayı gerektirir, belli bir eğitim gerektir ve belli bir yaklaşım-metot sahibi olmayı gerektirir. Bir takım uydurulmuş anılara bakarak tarihçilik yapmaya kalkışanlar var. Oysaki tarih belgelere göre yazılır. Bu belgeler arşivlerden alınır. Osmanlı tarihini ilgilendiren bir konu çalışılıyorsa hiç kimse kusura bakmasın Osmanlı arşivine bakmadan yazamazsınız. Tarihçi objektif yaklaşmak zorundadır olaylara. 1915 yılında ne olduysa bütününe bakmak zorundasınız.”

background image